mi diyez ile fa arasında bir yerde, müzik, fotograf ve hayata dair yazılan yazılar

15 Ağustos 2010 Pazar

f5

Evet, istanbul'a dönüş tarihimi 20 aostos, dönüş hızımı saatte 90 km olarak belirledim.
Yüksekliğim 5 feet olup kalkış mahaldeki hava sıcaklığı da 35 derecedir.

Evet diye başlanmazmış kompozisyona, hah. Öyle denirdi.
"Fine thanks and you thank you sit down" yıllarıydı o yıllar.

Bi Burdur hiç mi değişmez, hep aynı. Yurtdışındaki burdurlara bakıyosun, farklı.
Adamlar yapmış dedikleri zaman da bi tane vurasım geliyor. Adams ailesi yıllarıydı o yıllar.

'Ben bu müziği anlamıyorum.'
Neyi anlıyoruz sen bi onu söyle bana? Anlamak fiilinin tanımını en güzel şekilde yapan benden 5 milyon tane aypod kazanacak, onu istemeyene küvette öttürsün diye küçük sarı ördekler var.

2 yorum:

Diren dedi ki...

Guzel.


Tabiki, taabi ki bana gore guzel.
Herkes guzel de sevmeyebilir.


Anlamadim ben bu muzigi, onlarda anlamiyolar yaptiklari muzigi, ev arkadasim Anil'da benim yaptigim muzigi anlamiyor, onun yapptigi muzigi ben anlamiyorum, anliyoruz ki muzik yapmiyoruz, anladigimizi anlamiyoruz sonra, beraberce. Yaptigimizi dinliyoruz, dinledigimizi anlamiyoruz, anliyoruzki anlamayi anlamiyoruz, dinliyoruz,
anlamiyoruz,
memnunuz,
dinlemeye devam ediyoruz,
Ulan!
Anlamiyoruz!
Dinliyoruz lakin
Hosa gitmek eylemine gark oluyor bu dinledigimiz!
Gutmeden "anlamak" kaygisi
Dinliyoruz!
Sende Dinle!

Acicagim blogun ilkyazisi, esinlendim senden :)

mehmet bizansbeyi dedi ki...

f5 deyince aklıma iri bir makine geldi. nerden nereye.